FELSEFİ MİRASIMIZI BUGÜN YENİDEN NASIL TEMELLÜK EDEBİLİRİZ? CABİRİ'NİN İSLAM DÜŞÜNCESİ OKUMASI BAĞLAMINDA ELEŞTİREL BİR SORGULAMA
Faslı çağdaş düşünür Muhammed Âbid el-Câbirî (27 Aralık 1935-3Mayıs 2010) akademik kariyerinin olgunlaşma aşamalarında geliştirdiği veortaya attığı bazı kavramlarla İslam düşüncesi üzerine uzun soluklu analizleregirişmiştir. Bu bağlamda o ilk aşamada Felsefî Mirasımız ve Biz adlıeseriyle daha sonrak...
Saved in:
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Türk Felsefe Derneği
2016-07-01
|
Series: | Felsefe Dünyası |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1481732 |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Faslı çağdaş düşünür Muhammed Âbid el-Câbirî (27 Aralık 1935-3Mayıs 2010) akademik kariyerinin olgunlaşma aşamalarında geliştirdiği veortaya attığı bazı kavramlarla İslam düşüncesi üzerine uzun soluklu analizleregirişmiştir. Bu bağlamda o ilk aşamada Felsefî Mirasımız ve Biz adlıeseriyle daha sonraki aşamada ise sınırları çok daha fazla geniş ve kapsamlıolan Arap Aklının eleştirisi projesinde yapısalcı ve postyapısalcı felsefîve sosyolojik yaklaşımlardan da faydalanarak İslam düşüncesini beyan,burhan ve irfan tasnifleri yaparak analiz etmeye çalışmıştır. Biz bu makalemizdeonun bu analizlerinde İbn Sinâ, Gazzâlî, İbn Rüşd ve on üçüncüyüzyıl ve sonrası felsefi çalışmaları hakkındaki analizleri üzerinde durmakistiyoruz. Çağdaş Arap düşüncesinde nahda söylemleri çerçevesindegeliştirilen Halkatu’l-mefkude (kayıp halka) kavramlaştırmasının on üçüncüyüzyılda İslam coğrafyasında felsefe çalışmalarının bittiğini ilan edenanlayışın Câbirî tarafından da paylaşıldığı görülür. Ancak Câbirî felsefeçalışmalarının belirtilen tarihten sonra neden, nasıl, hangi düzeyde bittiğiile ilgili gerekçeleri ve analizleri çok tartışmalı olup özellikle Osmanlı düşüncetarihindeki olgusal durumlarla çok da örtüşmemektedir. Hem onunbeyan, irfan ve burhan tasnifi hem de bunlar arasındaki krizin altıncı veyedinci yüzyıllarda başlayıp çağdaş döneme kadar sürdüğü yönündeki kanaatleritartışılmayı beklemektedir. |
---|---|
ISSN: | 1301-0875 |