Çağdaş Bir Anakronizm Örneği: Ehl-i Hadis Ekolü Temsilcilerinden İhsan İlâhî Zahîr’in Şîa Karşıtlığı Üzerine Bir İnceleme
Ehl-i Hadis ekolünün savunucularından biri olan İhsan İlâhî Zahîr, 20. yüzyıl Hint alt kıtasının siyasi tarihinde birçok önemli olaya şahit olmuş, kırk iki yıllık ömründe gerek yazılarıyla gerekse faaliyetleriyle aktif bir şekilde rol almış önemli bir isimdir. Zahîr, çalışmalarını Mezhepler Tarihi,...
Saved in:
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Habip Demir
2024-12-01
|
Series: | Turkish Journal of Shiite Studies |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4193497 |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Ehl-i Hadis ekolünün savunucularından biri olan İhsan İlâhî Zahîr, 20. yüzyıl Hint alt kıtasının siyasi tarihinde birçok önemli olaya şahit olmuş, kırk iki yıllık ömründe gerek yazılarıyla gerekse faaliyetleriyle aktif bir şekilde rol almış önemli bir isimdir. Zahîr, çalışmalarını Mezhepler Tarihi, Çağdaş İslâm Akımları üzerine yapmış, bid`at olarak gördüğü fırkaların ve grupların ümmeti böldüğü endişesinden hareketle görüşlerini çoğunlukla nassı esas alarak desteklemiş, bazen de şahsi muhakemesini kullanmıştır. Görüşlerini ortaya koyarken, bilimsel ve mümkün olduğu kadar objektif olmaktan ziyade Ehl-i Hadis ekolünü kurtuluşa eren tek fırka kabul ederek, diğer mezhep ve fırkalara karşı savunmacı ve reddiyeci bir üslûpla yaklaşmıştır. Çalışmalarının büyük bir kısmını Şîilik üzerine kaleme alan Zahîr, Şiîliğin ortaya çıkışını, Hz. Osman döneminde İslâm tarihinde ilk fitne olayları olarak geçen hadiselerin müsebbibi olarak gördüğü İbn Sebe ile irtibatlandırmıştır. Ona göre, Şiîliğin bâtınî eğilimli düşünce ve din anlayışının temeli İbn Sebe’nin görüşleri çerçevesinde oluşmuştur. İlk Şiî mezhebinin Sebeiyye olduğunu ve ondan sonra ortaya çıkan diğer Şiî mezheplerinin de İbn Sebe’nin aşırı görüşlerine dayandığını iddia etmiştir. Ona göre Şiîler, Kur’an ve sünnetin dışına çıkmış, imamlarına beşer üstü vasıflar yükleyerek onları ilahlaştırdığı için küfre girmişlerdir. Zahîr, Şiîliğin doğuş zamanını ve zeminini, ortaya çıkan hadiseleri anlam ve bağlamından uzak, fikir-hadise irtibatını göz önüne almadan, anakronik yorumlarla, Ehl-i hadis anlayışındaki temel kabullerine binaen ideolojisini ispatlamaya eğilimli bir şekilde ele almıştır. Zahîr, eserlerinin çoğunu Arapça yazmış, yazılarında ve yaptığı konuşmalarında özellikle Şiîler, Kâdiyânîler ve Birelvîler hakkında yaptığı eleştiriler, bu kesimlerin düşmanlığına neden olmuş ve 1987 yılında Minâr-ı Pâkistan’a yakın bir yerde yaptığı bir konuşma esnasında suikasta uğrayarak ağır yaralanmış ve tedavi için götürüldüğü Riyad’daki hastanede vefat etmiştir. Çalışmamızda öncelikle Zahîr’in hayatı, eserleri ve faaliyetlerinden kısaca bahsettikten sonra onun Şiîlik eleştirisini ele aldık. Zahîr’in konuyla ilgili görüşlerini verirken yazmış olduğu kaynakları esas alarak, onun kaynaklarında atıf yaptığı Şiî ve Sünnî müelliflerin anakronik mahiyetteki yorumlarını aktarıp, konuya dair diğer müelliflerin yorumları ile karşılaştırmalı analiz yapmaya çalıştık. İhsan İlâhî Zahîr üzerine ülkemizde kayda değer herhangi bir çalışmanın olmaması, eserlerini daha çok İtikadî ve Siyasî İslâm Mezhepleri ve Çağdaş İslâm Akımları üzerinden ele alması bizi bu konu üzerinde araştırma yapmaya sevk etmiştir. |
---|---|
ISSN: | 2687-1882 |