DAVİD HUME’DA SİYASAL OTORİTEYE İTAAT YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN GEREKÇESİ VE SINIRLARI

Siyasal yükümlülük problemi felsefe tarihinin birçok cevaplama girişimi içeren önemli tartışmaları arasındadır. Birey ve siyasal varlık arasındaki ilişkiye dair yüklü bir içeriği olan bu tartışma bağlamında filozofların önemli bir bölümü siyasal otoriteye itaat etmekle yükümlü olduğumuzu ilan etmişl...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Zeki Aktaş
Format: Article
Language:English
Published: Türk Felsefe Derneği 2023-08-01
Series:Felsefe Dünyası
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3088554
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Siyasal yükümlülük problemi felsefe tarihinin birçok cevaplama girişimi içeren önemli tartışmaları arasındadır. Birey ve siyasal varlık arasındaki ilişkiye dair yüklü bir içeriği olan bu tartışma bağlamında filozofların önemli bir bölümü siyasal otoriteye itaat etmekle yükümlü olduğumuzu ilan etmişlerdir. Bununla birlikte filozoflar arasında siyasal otoriteye itaatin mahiyeti noktasında bir görüş birliği yoktur; aksine onlar, siyasal otoriteye itaatin kökeni ve sınırları hususunda oldukça farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. İşte bu çalışmada, söz konusu görüşlerden birini, deneyimci bir bakış açısının ürünü olarak öne süren David Hume ele alınmış ve böylece onun üzerinden siyasal otoriteye itaatin gerekçesini ve sınırlarını göstermek amaçlanmıştır. Dolayısıyla çalışmada Hume’un siyasal yükümlülükle ilgili argümanlarına dayanılarak birbiriyle bağlantılı iki temel sorunun cevabı aranmıştır: “Siyasal otoriteye itaatin gerekçesi nedir?” ve “İtaat yükümlülüğü hangi koşullarda ortadan kalkar?” Sonuç olarak bu soruları izleyen araştırma göstermiştir ki Hume’a göre siyasal otoriteye itaat yükümlülüğü, bireysel ve toplumsal çıkar/fayda gerekçesi ile temellenir ve siyasal otoritenin, bu çıkarı/faydayı garanti eden işlevlerinin ikna edici bir şekilde ortadan kalkması durumunda ise sona erer.
ISSN:1301-0875