Küreselleşme Olgusu Bağlamında Yeni Güvenlik Algısı

Düşmanın belli, tehditlerin oldukça açık, verilebilecek uygun karşılığın tahmin edilebildiği Soğuk Savaş döneminin ardından iyice ivme kazanan küreselleşmenin de etkisiyle uluslararası alanda ortaya çıkan belirsizlikler, güvenlik algısında bir dizi değişimi zorunlu kılmıştır. Yaşanan değişim süreci...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: İbrahim Erdoğan
Format: Article
Language:English
Published: Hale Şıvgın 2013-06-01
Series:Gazi Akademik Bakış
Online Access:http://www.gaziakademikbakis.com/index.php/gab/article/view/194/175
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Düşmanın belli, tehditlerin oldukça açık, verilebilecek uygun karşılığın tahmin edilebildiği Soğuk Savaş döneminin ardından iyice ivme kazanan küreselleşmenin de etkisiyle uluslararası alanda ortaya çıkan belirsizlikler, güvenlik algısında bir dizi değişimi zorunlu kılmıştır. Yaşanan değişim süreci ile birlikte güvenlik kavramının anlaşılabilir, güvenilebilir ve devamlılık arz eden bir tarifini yapmak ya da herkesin üzerinde anlaşabileceği sınırlarını ve çerçevesini ortaya koymak gittikçe zorlaşmıştır. Zira ilk olarak kimin güvenliği sorusuna verilen yanıt salt alışılan ve otomatik hale gelen ulus devlet yerine, başta bireyin, devlet-üstü ya da devlet-altı başka toplulukların da olduğu sujeler kümelenmesine doğru evrilmiştir. Yine ne tür tehditler sorusunun yanıtı tek başına askeri nitelikli olma, sınır ötesinden kaynaklanma klasik konumundan çıkmış, kaynağı, zamanı ve şekli önceden tahmin edilmesi güç, hatta neredeyse imkânsız, yeni mücadele alanının neredeyse bütün dünya olarak ortaya çıktığı, asimetrik ve çok boyutlu bir konuma yükselmiştir. Yeni güvenlik anlayışı ile birlikte; uluslararası terörizm, organize suç örgütleri, siber terör, saldırma amacı güden devletler, konvansiyonel ve kitle imha silahlarının yaygınlaşması gibi tehditler, ulusal fiziki varlığa yönelmiş tehditler arasına girmiştir. Ulusal veya küresel ekonomiye ya da finans piyasalarına saldırılar, refaha, çevreye, sağlığa yönelen tecavüzler ile göçler ve mülteci hareketleri de ulusal çıkarları zedeleyen tehditler olarak öne çıkmıştır. Yine evrensel demokratik değerlere, insan hak ve hürriyetlerine saldırılar ortak değerlere yönelen tehditler olarak sıralanmışlardır.
ISSN:1307-9778
1307-9778