Bir Çıkış Var mı? Teknoloji’nin Blöfü ve Jacques Ellul’un Umudu

New York Times, ünlü teknoloji eleştirmeni Jacques Ellul’un 1994’deki vefatını şöyle duyurdu: “Teknolojinin Fransız eleştirmeni vefat etti.” Yazdığı elli sekiz kitap ve bini aşkın makalede özgürlükten dine, siyasetten şiddete kadar pek çok konuyu ele alan Ellul’un teknoloji eleştirmeni olarak anılma...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Zeynep Münteha Kot
Format: Article
Language:English
Published: Türk Felsefe Derneği 2024-07-01
Series:Felsefe Dünyası
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3658240
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
_version_ 1832571128066867200
author Zeynep Münteha Kot
author_facet Zeynep Münteha Kot
author_sort Zeynep Münteha Kot
collection DOAJ
description New York Times, ünlü teknoloji eleştirmeni Jacques Ellul’un 1994’deki vefatını şöyle duyurdu: “Teknolojinin Fransız eleştirmeni vefat etti.” Yazdığı elli sekiz kitap ve bini aşkın makalede özgürlükten dine, siyasetten şiddete kadar pek çok konuyu ele alan Ellul’un teknoloji eleştirmeni olarak anılmasının birinci sebebi Teknolojik Toplum’un (1964) Ellul’un kült eseri olması, ikinci sebebi ise Ellul’un kabul ettiği şekliyle teknolojinin bahsi geçen tüm araştırma alanlarına sirayeti olarak farz edilebilir. Platon için “demokrasi”, Machiavelli için “iktidar”, Nietzsche için “güç istenci”, Baudrillard için “simulakr” içinde bulunduğu yüzyılı anlamak konusunda ne kadar kritik bir rol oynuyorsa, ne kadar açıklayıcı ve hayatiyse, Ellul için de teknoloji öyledir. Teknolojinin, bahsi geçen eserde serimlenen yedi temel özelliğine (ussallık, yapaylık, kendiliğindenlik, içten-çoğalma, monizm, evrensellik ve otonomi) baktığımızda bir taraftan hiçbir açık alan bırakmayacak bir kuşatma faaliyetinin tasvirini, diğer taraftan bu kuşatmayı mutlak ve ilanihaye kılmak için kullanılan argümanlar üzerine yürütülen felsefi bir tartışma buluruz. Peki kuşatma altında olan, özgürlüğüne nasıl tekrar kavuşur? Yaşadığımız yüzyılda tekniğin insan için bir araç olmaktan çıkıp; insanın amaç, gündem, plan ve kontrollerinin ötesinde kendini kendinden hareketle ortaya koyan bağımsız bir entiteye dönüşmesi, insanın ondan bağımsızlaşmasının da yegâne yolu olabilir. İlk adım, bağımsız olanın, bağımsızlığını tanımaktır. Ellul’ün bu minvalde yaptığı en önemli tespitlerden biri teknolojinin, -genel kanaatin hilafına- nötr, yani kullanım amacına bağlı olarak “iyi” veya “kötü” değil, yeknesak/bölünemez bir yapı olduğudur. İnsanın bu yapının kötü özelliklerini iyi olanlardan ayıklayıp, onu kendi faydasına tahsis edemeyeceği iddiası, aynı minvaldeki bir başka iddiaya bağlanır: “Teknolojinin arkasında, birtakım kötü veya iyi adamlar yoktur.” Teknoloji gayri-şahsidir. Teknolojinin mahiyetini kullanıma girdiği coğrafya da belirlemez. 18. yüzyıl öncesine kadar yerel olan, artık evrenseldir. Sonuç olarak, bu kapalı-sistem çalışan ve kontrolsüz çoğalan organizmayı, evrildiği nokta itibariyle artık insan unsuruyla izah edemeyiz.Teknolojinin, (bahsi geçen yedi temel özelliğin de teyit ettiği) bağımsızlığını kabul ettikten sonra ikinci olarak blöfünü görmemiz gerekir: “Artılarım eksilerimden fazla.” Bu bağımsız aktör vadettiği faydayla beraber, öngörülebilir ve öngörülemez pek çok zarar, rahatlıkla beraber zafiyet getirmektedir. Bir zamanlar acıktığında yemek yiyen, uykusu geldiğinde uyuyan, mesafeleri biyolojik hızıyla kat eden insanın tüm hayatı teknolojinin güdümüne girmiştir. Teknoloji insanın en derin oyuklarına nüfuz ederken, tesir edemediği bir alan, tüm bu sıkı örülmüş ağların arasında bir delik bulunur: “İsa’nın insana vadettiği özgürlük.” Bu özgürlük teknolojiyi kullanmak kadar kullanmamayı ve onu tekrar yapılandırma imkanlarını içerir. Bu imkanlar kullanıldığında toplumsal, siyasi ve iktisadi problemler, gerçek sorularını açığa çıkaracaktır. Teknoloji hakikaten toplum, siyaset ve iktisat alanlarını tek başına yönetecek kadar güçlü bir aktör müdür? Eğer öyleyse, bunu tek parça/yeknesak ve homojen oluşuna mı, yoksa esnekliğine mi borçludur? Teknolojinin evrensel olduğu, örneğin California ile Uganda’yı aynı oranda tesir altında tuttuğu iddiasını, Ellul’un sotoriolojisi ile beraber okuduğumuzda doğan aporia nasıl yorumlanabilir? Yoksa Ellul’un çizdiği sadece distopik bir resim midir? Bu çalışmanın öncelikli hedefi Ellul’un teknoloji tartışmalarına özgün katkısını, yine çalışma kapsamında keşfedilen nesep çizgileriyle beraber tanıtmaktır. Çalışmanın temel referans çerçevesini Ellul’un teknoloji ile doğrudan ilişkili üç eseri (The Technological Bluff, The Technological System, The Technological Society) belirlerken, diğer eserler ve ikincil literatürden de yakın bir oranda faydalanılmıştır.
format Article
id doaj-art-c2edbdb355b9432d8d476f8db9092b21
institution Kabale University
issn 1301-0875
language English
publishDate 2024-07-01
publisher Türk Felsefe Derneği
record_format Article
series Felsefe Dünyası
spelling doaj-art-c2edbdb355b9432d8d476f8db9092b212025-02-02T13:20:47ZengTürk Felsefe DerneğiFelsefe Dünyası1301-08752024-07-017918822010.58634/felsefedunyasi.14193392040Bir Çıkış Var mı? Teknoloji’nin Blöfü ve Jacques Ellul’un UmuduZeynep Münteha Kot0https://orcid.org/0000-0002-6649-0503İstanbul ÜniversitesiNew York Times, ünlü teknoloji eleştirmeni Jacques Ellul’un 1994’deki vefatını şöyle duyurdu: “Teknolojinin Fransız eleştirmeni vefat etti.” Yazdığı elli sekiz kitap ve bini aşkın makalede özgürlükten dine, siyasetten şiddete kadar pek çok konuyu ele alan Ellul’un teknoloji eleştirmeni olarak anılmasının birinci sebebi Teknolojik Toplum’un (1964) Ellul’un kült eseri olması, ikinci sebebi ise Ellul’un kabul ettiği şekliyle teknolojinin bahsi geçen tüm araştırma alanlarına sirayeti olarak farz edilebilir. Platon için “demokrasi”, Machiavelli için “iktidar”, Nietzsche için “güç istenci”, Baudrillard için “simulakr” içinde bulunduğu yüzyılı anlamak konusunda ne kadar kritik bir rol oynuyorsa, ne kadar açıklayıcı ve hayatiyse, Ellul için de teknoloji öyledir. Teknolojinin, bahsi geçen eserde serimlenen yedi temel özelliğine (ussallık, yapaylık, kendiliğindenlik, içten-çoğalma, monizm, evrensellik ve otonomi) baktığımızda bir taraftan hiçbir açık alan bırakmayacak bir kuşatma faaliyetinin tasvirini, diğer taraftan bu kuşatmayı mutlak ve ilanihaye kılmak için kullanılan argümanlar üzerine yürütülen felsefi bir tartışma buluruz. Peki kuşatma altında olan, özgürlüğüne nasıl tekrar kavuşur? Yaşadığımız yüzyılda tekniğin insan için bir araç olmaktan çıkıp; insanın amaç, gündem, plan ve kontrollerinin ötesinde kendini kendinden hareketle ortaya koyan bağımsız bir entiteye dönüşmesi, insanın ondan bağımsızlaşmasının da yegâne yolu olabilir. İlk adım, bağımsız olanın, bağımsızlığını tanımaktır. Ellul’ün bu minvalde yaptığı en önemli tespitlerden biri teknolojinin, -genel kanaatin hilafına- nötr, yani kullanım amacına bağlı olarak “iyi” veya “kötü” değil, yeknesak/bölünemez bir yapı olduğudur. İnsanın bu yapının kötü özelliklerini iyi olanlardan ayıklayıp, onu kendi faydasına tahsis edemeyeceği iddiası, aynı minvaldeki bir başka iddiaya bağlanır: “Teknolojinin arkasında, birtakım kötü veya iyi adamlar yoktur.” Teknoloji gayri-şahsidir. Teknolojinin mahiyetini kullanıma girdiği coğrafya da belirlemez. 18. yüzyıl öncesine kadar yerel olan, artık evrenseldir. Sonuç olarak, bu kapalı-sistem çalışan ve kontrolsüz çoğalan organizmayı, evrildiği nokta itibariyle artık insan unsuruyla izah edemeyiz.Teknolojinin, (bahsi geçen yedi temel özelliğin de teyit ettiği) bağımsızlığını kabul ettikten sonra ikinci olarak blöfünü görmemiz gerekir: “Artılarım eksilerimden fazla.” Bu bağımsız aktör vadettiği faydayla beraber, öngörülebilir ve öngörülemez pek çok zarar, rahatlıkla beraber zafiyet getirmektedir. Bir zamanlar acıktığında yemek yiyen, uykusu geldiğinde uyuyan, mesafeleri biyolojik hızıyla kat eden insanın tüm hayatı teknolojinin güdümüne girmiştir. Teknoloji insanın en derin oyuklarına nüfuz ederken, tesir edemediği bir alan, tüm bu sıkı örülmüş ağların arasında bir delik bulunur: “İsa’nın insana vadettiği özgürlük.” Bu özgürlük teknolojiyi kullanmak kadar kullanmamayı ve onu tekrar yapılandırma imkanlarını içerir. Bu imkanlar kullanıldığında toplumsal, siyasi ve iktisadi problemler, gerçek sorularını açığa çıkaracaktır. Teknoloji hakikaten toplum, siyaset ve iktisat alanlarını tek başına yönetecek kadar güçlü bir aktör müdür? Eğer öyleyse, bunu tek parça/yeknesak ve homojen oluşuna mı, yoksa esnekliğine mi borçludur? Teknolojinin evrensel olduğu, örneğin California ile Uganda’yı aynı oranda tesir altında tuttuğu iddiasını, Ellul’un sotoriolojisi ile beraber okuduğumuzda doğan aporia nasıl yorumlanabilir? Yoksa Ellul’un çizdiği sadece distopik bir resim midir? Bu çalışmanın öncelikli hedefi Ellul’un teknoloji tartışmalarına özgün katkısını, yine çalışma kapsamında keşfedilen nesep çizgileriyle beraber tanıtmaktır. Çalışmanın temel referans çerçevesini Ellul’un teknoloji ile doğrudan ilişkili üç eseri (The Technological Bluff, The Technological System, The Technological Society) belirlerken, diğer eserler ve ikincil literatürden de yakın bir oranda faydalanılmıştır.https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3658240jacques ellulteknolojiilerlemeözgürlükteknikjacques ellultechnologyprogressfreedomtechnique
spellingShingle Zeynep Münteha Kot
Bir Çıkış Var mı? Teknoloji’nin Blöfü ve Jacques Ellul’un Umudu
Felsefe Dünyası
jacques ellul
teknoloji
ilerleme
özgürlük
teknik
jacques ellul
technology
progress
freedom
technique
title Bir Çıkış Var mı? Teknoloji’nin Blöfü ve Jacques Ellul’un Umudu
title_full Bir Çıkış Var mı? Teknoloji’nin Blöfü ve Jacques Ellul’un Umudu
title_fullStr Bir Çıkış Var mı? Teknoloji’nin Blöfü ve Jacques Ellul’un Umudu
title_full_unstemmed Bir Çıkış Var mı? Teknoloji’nin Blöfü ve Jacques Ellul’un Umudu
title_short Bir Çıkış Var mı? Teknoloji’nin Blöfü ve Jacques Ellul’un Umudu
title_sort bir cikis var mi teknoloji nin blofu ve jacques ellul un umudu
topic jacques ellul
teknoloji
ilerleme
özgürlük
teknik
jacques ellul
technology
progress
freedom
technique
url https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3658240
work_keys_str_mv AT zeynepmuntehakot bircıkısvarmıteknolojininblofuvejacquesellulunumudu