Abdulfettâh el-Kâdî’nin Şerhu’s-Sirru’l-masûn fî rivâyeti Kâlûn Adlı Eserinin Kıraat İlmi Açısından Değerlendirilmesi
Kıraat ilminin hiç şüphesiz üstlenmiş olduğu ve titizlikle yerine getirdiği en büyük görev, sahih kıraatleri sahih olmayan kıraatlerden ayırarak ilahi vahiy olan Kur’ân-ı Kerîm’in kelime ve telaffuzlarının günümüze kadar korunarak gelmesini sağlamaktır. Kur’ân’ın nüzulundan günümüze tarihin her döne...
Saved in:
| Main Author: | |
|---|---|
| Format: | Article |
| Language: | Arabic |
| Published: |
Gaziantep University
2025-06-01
|
| Series: | İlahiyat Akademi |
| Subjects: | |
| Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4536071 |
| Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
| Summary: | Kıraat ilminin hiç şüphesiz üstlenmiş olduğu ve titizlikle yerine getirdiği en büyük görev, sahih kıraatleri sahih olmayan kıraatlerden ayırarak ilahi vahiy olan Kur’ân-ı Kerîm’in kelime ve telaffuzlarının günümüze kadar korunarak gelmesini sağlamaktır. Kur’ân’ın nüzulundan günümüze tarihin her döneminde bu amaca matuf binlerce büyük şahsiyet hayatını Kur’ân-ı Kerîm ve kıraat ilmine feda etmiş ve kendisinden sonraki gelecek nesillere miras olarak bu alanda sayısız eserler bırakmışlardır. Yakın tarihimizde hayatı boyunca bu ilimle iştigal eden ve alana dair birçok önemli eser kaleme alan âlimlerden biri de Mısırlı Abdulfettâh el-Kâdî’dir. Eserleri kıraat ilminin farklı alanlarına dair kaynak niteliğinde hem nazım hem mensur olarak kaleme alınmış önemli eserlerdir. Kendisinin Mısırlı olması ve Mısır’da kıraat tedrisinde öncelikle ve daha çok Şâtıbiyye Tarîki’nin yaygın olması, kaleme almış olduğu eserlerin çerçevesini belirlemede önemli rol oynamıştır. Kâdî’nin eserlerinde gözüken genel ortak özellik, eski klasik kıraat ve tecvit eserlerinin tekrar edilmesinden öte; yazıldığı dönemin ihtiyaçlarına cevap niteliğinde olmasıdır. Müellif, kendi yaşadığı dönemde özellikle Mısır’da kârîler arasında Kur’ân-ı Kerîm tilavetinin daha çok Verş rivayetiyle icra edilmesi ve muhtemelen Verş rivayetinin, Kâlûn rivayetinden daha meşhur olmasından dolayı her iki rivayet arasındaki ihtilaf edilen yerleri önce nazmederek daha sonra da istifadenin kolaylığı açısından manzumesini şerh ederek ilgililerin istifadesine sunmuştur. Bizim bu çalışmamız Kâdî’nin eserlerinden biri olan Şerhu’s-Sirru’l-masûn fî rivâyeti Kâlûn ismini verdiği Nâfi‘ kıraatinin râvîleri olan Kâlûn ve Verş rivayetlerinin ihtilaf ettikleri yerlere dair yazdığı eserini kıraat ilmi açısından tahlil ve tenkide tabi tutmaktadır. Bu şerhin aslı ise 40 beyitten oluşan es-Sirru’l-masûn fî rivâyeti Kâlûn adlı manzumedir. Makalede müellifin kıraat ve rivayet vecihlerine vukufiyeti, meseleleri veciz ve anlaşılır bir şekilde beyanı, şerhte izlemiş olduğu metot ve şerhin başından sonuna bu metoda sadık kalıp kalmadığı ele alınıp incelenmektedir. Ayrıca eserde yer alan mevzuların neler olduğuna ve nasıl ele alındığına; bir kıraatteki iki rivayet arasındaki farklılıkların ortaya konmasının önemine dikkat çekilmektedir. Bununla beraber eserde zikredilen bazı mevzular gerek eserin ismiyle bağdaşmamasından gerekse ele alınış şekilleri ve açıklamaları açısından tenkit edilmiştir. Sonuç kısmında, müellifin şerhte takip etmiş olduğu metoda dair mülahazalar ve bazı konularda izlemiş olduğu metottan ayrıldığı için tenkitlere yer verilmiştir. Bu eserin incelenmesi ve çalışılması Şerhu’s-Sirru’l-masûn adlı eserini günümüz çalışmalarına kazandırarak kıraat ilmi taliplerinin istifadelerine sunmayı hedeflemektedir. Ayrıca bir kıraat âlimi olarak Abdulfettâh el-Kâdî’nin bu ilimle olan irtibatının ne denli sağlam ve kuvvetli olduğunu ortaya koymak, onun kıraat ilmine olan vukûfiyeti ve derinliğine şahit olmak ve böylesi önemli bir kıraat âlimini günümüz kıraat talipleriyle tanıştırmayı amaçlamaktadır. |
|---|---|
| ISSN: | 2149-3979 |