BİLİNÇ FELSEFESİ PARADİGMASI OLARAK İLETİŞİMSEL RASYONELLİK VE BİREYSELLİK
'Akıl Çağı' olarak kabul edilen modern çağda, aklın yüceltilmesine ve egemenliğine karşı yapılan bütün eleştiriler, aynı zamanda Ben-merkezli konumlandırılmasına karşı bir olumsuzlama anlamına gelmektedir. Özdeş ben olarak tanımlanan soyut öznel aklın aşılmaya çalışılması amacıyla farklı b...
Saved in:
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Türk Felsefe Derneği
2010-12-01
|
Series: | Felsefe Dünyası |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1458917 |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | 'Akıl Çağı' olarak kabul edilen modern çağda, aklın yüceltilmesine ve egemenliğine karşı yapılan bütün eleştiriler, aynı zamanda Ben-merkezli konumlandırılmasına karşı bir olumsuzlama anlamına gelmektedir. Özdeş ben olarak tanımlanan soyut öznel aklın aşılmaya çalışılması amacıyla farklı bakış açılarından sürdürülen eleştiriler, ya aklın bir meta eleştirisi ya da bütünüyle olumsuzlanması biçiminde kendini göstermiştir. Habermas, aklın böylesi konumlandırılması ve belirlenmesine yönelik eleştirilere katılmakla birlikte, aklın kökten yadsınmasına karşı çıkmaktadır. Buna karşı çıkışta, Habermas, öznel aklı ve bireyselliği, iletişimsel eylemin, diğer deyişle, dilsel etkileşimin öznelerarası perspektifinde biçimlenen bir akıl ve bireysellik çerçevesinde yeniden temellendirmeye çalışır. Makale, bu temellendirmenin olanaklılığı ve tutarlılığı üzerinde durmaktadır. |
---|---|
ISSN: | 1301-0875 |