“Artırılmış” Gerçeklikten “Sahte” Gerçekliğe: Dijital Çağda Gerçeklik Problemi
“Gerçekten var olan nedir?” sorusuyla başlayan gerçeklik arayışında, bilim ve felsefe tarihinde farklı cevaplara ulaşıldı. Gerçekliğin ne olduğu da tartışıldı. Gerçeklik bazen ontolojik zeminde bazen epistemolojik açıdan ele alındı. Öznelcilik, nesnelcilik, somut gerçeklik, soyut gerçeklik, kendinde...
Saved in:
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Türk Felsefe Derneği
2024-07-01
|
Series: | Felsefe Dünyası |
Subjects: | |
Online Access: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3936106 |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | “Gerçekten var olan nedir?” sorusuyla başlayan gerçeklik arayışında, bilim ve felsefe tarihinde farklı cevaplara ulaşıldı. Gerçekliğin ne olduğu da tartışıldı. Gerçeklik bazen ontolojik zeminde bazen epistemolojik açıdan ele alındı. Öznelcilik, nesnelcilik, somut gerçeklik, soyut gerçeklik, kendinde gerçeklik, öznel gerçeklik gibi kavramlar ve bunlara dayalı tutumlar ortaya çıktı. Bütün bu süreçte, gerçeklik bilen özne karşısındaki gerçeklikti. Gerçekliğin varoluşsal karakterinde değişim yaşanmadı. Gerçeklik, bilinse de bilinemese de, ne ise o idi. Ancak dijital çağla birlikte, gerçekliğin ne olduğu sorusu tekrar sorulmaya başlandı. Çünkü dijital çağda yeni gerçeklik biçimleri ortaya çıktı. Bunların büyük kısmı gerçekliğin bilinmesini veya gerçeklik karşısındaki tutumu, bir kısmı da gerçekliğin ontolojisindeki değişimi ifade etmekteydi. Hakikaten de dijital çağda, bizzat gerçekliğin yapısı değişmiştir. Artık tüm gerçeklikler “ne ise o olan” değildir. İşte makalemizde sözü edilen bu gerçeklik kavramlarının açılımı yapılacak, gerçekliğin yapısında nasıl bir değişim olduğu ortaya konacaktır. Ayrıca sözü edilen bu ontolojik değişimin olası sonuçları yanında, yeni gerçeklikler karşısında felsefenin yükümlülüğü tartışılacaktır. |
---|---|
ISSN: | 1301-0875 |