Anadolu Arkeolojisinde Mardin: Kazandıklarımız, Kaybettiklerimiz ve Kaybedebileceğimiz Değerler

Mardin, Güneydoğu Anadolu'nun zengin arkeolojik ve kültürel mirasına ev sahipliği yapmaktadır. Bölgedeki sistemli arkeolojik araştırmalar 1960'lı yıllarda başlamış olmasına rağmen, ilk kazılar 1980'lerde gerçekleştirilmiştir. Bu dönemden sonra, uzun yıllar boyunca araştırmalar kısıtlı...

Full description

Saved in:
Bibliographic Details
Main Author: Muhammed Eyyub Dalar
Format: Article
Language:English
Published: Mardin Artuklu University 2024-10-01
Series:International Journal of Mardin Studies (IJMS)
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4072129
Tags: Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
Description
Summary:Mardin, Güneydoğu Anadolu'nun zengin arkeolojik ve kültürel mirasına ev sahipliği yapmaktadır. Bölgedeki sistemli arkeolojik araştırmalar 1960'lı yıllarda başlamış olmasına rağmen, ilk kazılar 1980'lerde gerçekleştirilmiştir. Bu dönemden sonra, uzun yıllar boyunca araştırmalar kısıtlı imkanlarla sürdürülmüş; ancak 2005 yılından itibaren HES baraj projeleri kapsamında ve ilerleyen yıllarda Artuklu Üniversitesi'nin Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü, Kültür ve Turizm Bakanlığı, müze müdürlükleri ve diğer araştırmacıların katılımıyla Mardin il ve ilçelerinde geniş çaplı araştırmalar yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada, Anadolu arkeolojisi başta olmak üzere, Güneydoğu Anadolu ve Mardin iline ait bakanlık ve kurtarma kazıları ile envanter çalışmaları ele alınarak incelenmiştir. Araştırmalar sonucunda, Mardin ilinde yapılan arkeolojik çalışmalar, bölgenin tarihi ve kültürel kalıntılarını önemli bir noktaya taşıyarak, tarihöncesinden İslami dönemlere kadar çeşitli kültürlere ev sahipliği yaptığını ortaya koymaktadır. Ancak, bu bilimsel araştırmalar ve kazılar neticesinde arkeolojik sit alanlarının baraj inşaatları, kontrolsüz altyapı çalışmaları, kaçak kazılar ve doğal nedenlerden kaynaklanan tahribatlara maruz kaldığı da tespit edilmiştir. Dolayısıyla, bu araştırmanın kültürel miras ve beşerî bilimler alanındaki akademik çalışmalara anlamlı bir katkı sağlaması ümit edilmektedir. Gelecek nesillere miras bırakılacak değerlerin korunması için herkesi bilinçli davranmaya davet etmekte ve bu değerlerin korunmasının hayati önemini bir kez daha hatırlatmaktadır.
ISSN:2718-0824